22 Haziran 2015 Pazartesi

Mevsimler

Resim: Dört Mevsim - Alphonse Mucha
Kurtlarla Koşan Kadınlar'ı okumayı yeni bitirdim... Kitap boyunca üzerinde durulan önemli konulardan bir tanesi yaşam - ölüm - yaşam döngüsü... Sadece doğmak ve ölmek ile ilgili değil bu döngü, her şeyin kendine özgü bir ömrü, vadesi, döngüsü olması ile de ilgili... İçimizdeki bilge kocakarının doğabilmesi için saf ve masum genç kızın ölmesi ile ilgili... Ömrümüzün bir deminin başlaması için bir öncekinin bitmesi ile ilgili...

İşte küçükken arayıp da bulamadığım "mevsimler neden var?" sorusunun cevabı bu yaşam - ölüm - yaşam döngüsünün içinde...

Her şeyin bir mevsimi var ve her mevsim kendinden önceki yaşanmadan var olamıyor... Kışın soğuğu olmadan toprağın dinlenemediği, baharın çiçeği olmadan yazın meyvesinin gelemediği, sonbaharda hasada eremediği gibi... Her şeyin bir mevsimi var...

Evin de, okulun da, işin de bir ritmi, bir döngüsü, bir mevsimi var...

Bilgelik bu ritmi sezip değerlendirmekte gizli sanırım...

Benim işimde mesela, bir yaz tatili ritmi var... Ne kadar başarılı olursam olayım, ne kadar heyecanlı, hevesli olursam olayım, yaz beni durmaya, dinlenmeye, tazelenmeye zorluyor... Bu döngüyü bilerek, ruhumu buna hazırlayarak tıpkı ağacın kışın yaptığı gibi gücümü toplayarak, kendimi dinleyerek akışta kalabilirim yazın... Aksi akıntıya karşı kürek çekmek olur... Yeniden doğuş mevsiminde nadasta kalmak olur... Çiçeklerimi mutlulukla sunmak yerine, bir avuç kuru dal ile kalmak olur.

İşte mevsimler böyle hatırlatıyor bize durma - dinlenme - tazelenme zamanını...

Eğer boşalmadan tekrar dolamaz ise bir hazne, boşaltma zamanını iyi tayin etmek gerekir ki, doldurma zamanında genişlemiş olsun...

Doğanın ritmine izin vermek, akışta kalmak için gereklidir... Yeniden doğabilmek için ölmeye hazır olmak gerekir...


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...