Şimdi malum, şu naylon torba kullanmayalım da doğayı koruyalım akımı var. Benim de aklıma yatıyordu bu iş, israftan kaçalım, ne olacak bir bez torba atıvermeye bakar bu iş falan diye...
Son zamanlarda da çantamda bez torbam büyük bir gösterişle çıkartıveriyorum alışveriş merkezlerinde falan... Bas bas bağırıyor altından egom, ben de hizmet ediyorum ona farkında değilim tabii:
- Ben kültürlü ve bilinçli bir anneyim.
- Doğayı koruyorum, sosyal sorumluluğumu yerine getiriyorum.
- Ben sizden daha duyarlı bir insanım.
- Üstelik planlı- programlı ve organizeyim.
Bez torbam çantamda aslında ama market alışverişlerimi internetten yapıyorum falan aslında eve giren naylon torba miktarını en fazla yarı yarıya azaltabilirim bu hareketle diye de düşünüyordum içten içe...
Ta ki...
Evde 3 tane naylon torba kalmadığını farkedene dek.
Matematiksel olarak bu torbaların evde tükenmesine imkan yok. Hani eve giren naylon torba miktarı harcama miktarı ile kıyaslanınca, benim hala torba atıyor olmam falan lazım... Ama yok. Torba kıtlığına girdik.
İşte Evren'den güm diye bir mektup. Her türlü ego girişimi kıtlıkla sonlanmaya mahkumdur. Yapılan hareket sözde iyi niyetli bile olsa, korku motivasyonu ile atılmış her adım, bizi evrenin bolluk ve bereketinden, sevgi yolundan uzaklaştıracaktır.
Herşeyden önce
- Ben kültürümden, bilincimden ve anneliğimden güç almayı bırakıyorum.
- Hiç kimseyi veya hiçbir şeyi kurtaramayacağımı kabul ediyorum. Herkes kendinden sorumludur, herkes kendini kurtarmakla yükümlüdür.
- Ben geleceği öngörmeye çalışmaktan, önlem almaktan vazgeçiyorum. Ben An'da yaşamaya ve An'da olmaya geçiyorum.
ve son olarak da
Ben EVREN'in bana sunduğu her türlü bolluk ve bereketi KABUL ediyorum, naylon torba olsa da.
Bu cok güzel bir hatirlatmaydi, tam zamaninda.
YanıtlaSil:-) Özlem