Ne yazık ki, artık hiçbir şeye ağzım dolu dolu "Beni bağlamaz" diyemiyorum... Her şeyden ben sorumluyum, biliyorum çünkü... Görüyorsam, duyuyorsam, hissediyorsam bu benim suçum EVET... Var OLan her şey benim bir parçam... Hepsi ben yarattığım için orada... Bana bir şey göstermek, bir şey anlatmak için... Üstelik bunu KABUL etmem de yeterli değil. "Evet, suçluysam suçluyum, ne yapalım?" deyip bir kenara çekilme zamanı değil. Yüreğimde yer açmam, o kısmı aydınlatmam, anlamam, hatta sevmem gerekiyor.
Kulağını tıkayıp gözünü kapayıp susup oturmak yetmiyor artık, üç maymunun modası geçti.
Korunmak da yeterli değil, uyumlanmak lazım, alışmak değil de tam olarak, BİLMEK işte biraz...
BİRLİK'e giden yol burada, görüyorum, duyuyorum, hissediyorum... Çünkü gördüğüm, duyduğum, hissettiğim her şey zaten YOL. Sırada o yolda akmak var...
Biraz da Ho'oponopono işte... Seni seviyorum, sana teşekkür ediyorum, beni affet... Dinle, fark et, dönüştür diğer bir değişle...
Her neyse "ignorance is bliss" demiş ya... Maalesef, artık geçerli değil...
Beni bağlar...
Kulağını tıkayıp gözünü kapayıp susup oturmak yetmiyor artık, üç maymunun modası geçti.
Korunmak da yeterli değil, uyumlanmak lazım, alışmak değil de tam olarak, BİLMEK işte biraz...
BİRLİK'e giden yol burada, görüyorum, duyuyorum, hissediyorum... Çünkü gördüğüm, duyduğum, hissettiğim her şey zaten YOL. Sırada o yolda akmak var...
Biraz da Ho'oponopono işte... Seni seviyorum, sana teşekkür ediyorum, beni affet... Dinle, fark et, dönüştür diğer bir değişle...
Her neyse "ignorance is bliss" demiş ya... Maalesef, artık geçerli değil...
Beni bağlar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder