19 Şubat 2011 Cumartesi

Çaba halleri

Kendimi kaptırmışım çabalama işine. Annem de böyleydi, bir saçını süpürge etme hali içinde. Sürekli oradan oraya koşuşturup duruyorum. Dar zamanlara hapsetmişim sanki kendimi, her şey hemen yapılmalı, sanki hepsi aynı anda gerekli. Kafam 50 parçaya bölünmüş durumda. Bu arada "uyanık" olmaya çalıştığımı fark ettim bir yandan. Bu "uyanık olma" hali, "farkındalık"ın çaba versiyonu. Yani bir yandan başı kesilmiş tavuk gibi koşturuyorum, bir yandan da ne yaptığım konusunda uyanık olmaya çalışıyorum. yapmadığım korku çalışmaları için kalbimden pembeler çıkartmaya çalışıyorum çayı demlerken. Bir yandan bana gazeteden haber okuyan eşimi dinliyorum, bir yandan oğluma laf yetiştiriyorum, bir yandan çamaşır asıyor ve bir yandan da öğlen menüsünü ve bloga yazacağım bir sonraki yazıyı düşünüyorum.

Hayır, bu verimlilik falan olamaz... Bu şekilde yapılan işten hayır gelemez.

DURDUM.
Derin bir nefes aldım ve içime sordum: "Şu anda bana ne oluyor?"
-Çabaya girdin?
-Yani?
-Herşeye yetişememe korkusu
-Zamanı iyi değerlendirememe korkusu
Altındaki korkular olağan şüpheliler: Beğenilme, başarısızlık, değersizlik, yok olma

Ama bir konu daha var. Bu bana ne hatırlatıyor?
Tam bir "çalışan anne pazarı"

Dön bak bakalım geriye? Ben bunu nerelerde yaşadım:
a) çocuk olarak
b) anne olarak

Benim hiçbir şey için acele etmem gerekmiyor. Benim her şey için yeterli zamanım var. ben kendime kendi ritmimde olma izni veriyorum.

1 yorum:

  1. Çok güzel bir hatırlatma, plan, program ve analitik düşünce.. Kafandakileri yaşama geçirebiliyorsak, dostlarımızla paylaşabiliyorsak ne mutlu bize..

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...