Bu sabah haberi duyunca ilk aklımdan geçen düşünce "Neden ölmüş acaba?" oldu. Farkettim ki, benimle birlikte pek çok tanıdığım da aynı soruyu soruyor: Ölüm sebebi.
Çeşitli spekülasyonlar yapılıyor bu konuda:
- Uyuşturucudur.
- O kadar hareketli yaşama kalp mi dayanır.
- Zaten mutsuzdu, intihar etmiş olabilir.
- Su testisi su yolunda...
Hatta Defne severler ile sevmezler atışmaya bile başladı bu konuda: "Adını lekelemeyelim." ya da "Çamur at, nasılsa cevap veremez artık."
Hikayeye göre, Allah Azrail'e can alma görevini verdiğinde Azrail bu kadar sevimsiz bir görevi istememiş. Allah da ona "Ben insanlara öyle sebepler vereceğim ki, sana kızmak akıllarına bile gelmeyecek." demiş. Tabii bu da insan uydurması bir hikaye, ama ölüm sebebi deyince aklıma geldi işte.
Diyeceğim o ki, Defne oyundaki bu rolünü bir şekilde bitirdi ve selam vererek sahneden ayrıldı, ama biz oyuncular sahnede kendi korkularımızla devam ediyoruz oyunumuza... Bu nedenle her sahne bize kendi korkularımızı (hayatını devam ettirememe korkusu mesela) hatırlatıyor, kendi bağımlılıklarımızı (uyuşturucu), kendi zihin kayıtlarımızı (şöhret beraberinde kötülükleri getirir)...
Bir kez daha teşekkürler sana Defne, ölümünle bize bizi gösterdiğin için... Son sahnende bile koca bir ülkeye ayna tutabildiğin için... Seni sevgi ile uğurluyorum, önünde saygı ile eğiliyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder