Bir Oscar töreni daha geçti... Ödül alanlar, alamayanlar, adaylar, kırmızı halı... Törenin ardından bir de kıyafetlerle ilgili yorumlar yayınlandı... Kim törende ne giymiş... Yakışmış mı? falan filan...
Bayanlar çok şık, imzalı kıyafetler giymişlerdi haliyle... Ünlü modacıların tasarımları...
Belli ki herkes bu konuda çok kafa yormuş, çok emek vermiş... Bazıları çok şık olmuş, bazıları kıyafetleri çok güzel taşımış...
Yine de biri vardı törende, benim kafamı meşgul etti: Marisa Tomei. Genel olarak pek beğenilmedi seçtiği elbise... Arşivden çıkmış bir elbiseydi... Oysa törende Marisa kıyafetini nasıl seçtiğini soran sunucuya dolabında bulunan bu elbiseyi bugün giymeyi tercih ettiğini söyledi. Yani önceden hazırlık yapılmamış, anlık bir kararla bu elbiseyi seçmiş.
Eee, ne var bunda?
Telaş yapmamış, üzerinde düşünmemiş... Dolabındaki elbiselere bakmış, canı bunu giymek istemiş, bu elbiseyi sevmiş. Özensizlik midir bu? Umursamazlık mıdır? Yoksa AN mıdır? Oscar törenine davetliyseniz mutlaka günlerce alışveriş mi yapmanız gerekir? Hazırlık, telaş, endişe...
En güzel elbiseyi alsanız, danışmanlar kullansanız, provalar yapsanız daha mı iyidir? Özüne saygı mıdır daha bakımlı olmak?
Önemli olan niyettir. Bu cevap başka bir hanımdan geldi içime... Robert Downey Jr.'ın eşinden... "Bize giyinmek için fırsat çıkıyor." dedi bu hanım kırmızı halıda... Yani o süreç onu mutlu etmiş, tadını çıkartmış, öyle sevmiş, öyle istemiş...
Marisa ise, o süreci geçmeyi tercih etmemiş... Dolabındaki elbiseyi sevmiş, onu istemiş...
Ne güzel seçiminin tadını çıkartmak...
Bayanlar çok şık, imzalı kıyafetler giymişlerdi haliyle... Ünlü modacıların tasarımları...
Belli ki herkes bu konuda çok kafa yormuş, çok emek vermiş... Bazıları çok şık olmuş, bazıları kıyafetleri çok güzel taşımış...
Yine de biri vardı törende, benim kafamı meşgul etti: Marisa Tomei. Genel olarak pek beğenilmedi seçtiği elbise... Arşivden çıkmış bir elbiseydi... Oysa törende Marisa kıyafetini nasıl seçtiğini soran sunucuya dolabında bulunan bu elbiseyi bugün giymeyi tercih ettiğini söyledi. Yani önceden hazırlık yapılmamış, anlık bir kararla bu elbiseyi seçmiş.
Eee, ne var bunda?
Telaş yapmamış, üzerinde düşünmemiş... Dolabındaki elbiselere bakmış, canı bunu giymek istemiş, bu elbiseyi sevmiş. Özensizlik midir bu? Umursamazlık mıdır? Yoksa AN mıdır? Oscar törenine davetliyseniz mutlaka günlerce alışveriş mi yapmanız gerekir? Hazırlık, telaş, endişe...
En güzel elbiseyi alsanız, danışmanlar kullansanız, provalar yapsanız daha mı iyidir? Özüne saygı mıdır daha bakımlı olmak?
Önemli olan niyettir. Bu cevap başka bir hanımdan geldi içime... Robert Downey Jr.'ın eşinden... "Bize giyinmek için fırsat çıkıyor." dedi bu hanım kırmızı halıda... Yani o süreç onu mutlu etmiş, tadını çıkartmış, öyle sevmiş, öyle istemiş...
Marisa ise, o süreci geçmeyi tercih etmemiş... Dolabındaki elbiseyi sevmiş, onu istemiş...
Ne güzel seçiminin tadını çıkartmak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder