27 Ekim 2014 Pazartesi

Bağışladım ben hepsini, hem seni, hem de kendimi...

Bağışla, beni affet, kusura bakma, özür dilerim, hatta pardon... Aslında affetmek ile ilgili epey sözcük var dilimizde...

Affetmek  ile ilgili çok yazıp düşündüm, düşünüp yazdım, ama bugün Reyhan'ım kırmızım "Bağışla"yı yazmış 6 dakika yazılarında... Öncelikle fark ettim ki, bağışlamak kelimesi benim neredeyse hiç kullanmadığım bir kelime... Sanırım tek istisnası "Allah bağışlasın." Neden kullanmadığıma takıldı kafam... Beni rahatsız eden bir şey var bu sözcükle ilgili... Hemen ilk adrese uğradım tabii TDK.

Kelimenin 2. anlamı imiş beni rahatsız eden... Hemen aktarıyorum:

"Herhangi bir kötü davranış için ceza vermekten vazgeçmek, affetmek"

Ceza vermekten vaz geçmek anlamına geliyor aslında bağışlamak... Ben kimim, ne haddime düşmüş birine ceza vermeyi düşünmek? Bu nedenle "bağışlama" kelimesini kullanmaktan imtina ediyorum...

İyi hoş da, gerçekten ceza vermiyor muyuz acaba kimseye? Ona küserken, ilgimizi geri çekerken, surat asarken, hatta hayatımızdan çıkartırken... Altında yatan ince amaçlardan biri de cezalandırmak değil mi? En azından yokluğumuzda değerimizi anlaması olamaz mı gizli amacımız? İçin için haddini bildirmek istemiyor muyuz acaba?

İşte böyle, "bağışladım ben kendimi" diyebilecek miyim acaba günün birinde? Ne güzel oturdu, değil mi? Günün birinde kendimi cezalandırmaktan vazgeçebilecek miyim?

Görsel: The Far Voices Of The Whales by Marta Bevacqua

2 yorum:

  1. Sanirim affediyorum diyemiyoruz en azindan kendi kendimize....yok saymak en kolay gelen icgudusel bi tepki gibi olusuyor...

    YanıtlaSil
  2. Kesinlikle en zoru kendini affetmek sanırım. İnsan en az toleransı kendine gösteriyor... :)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...