15 Ocak 2010 Cuma

Ölüm düşüncesi

Hiç aklımda yoktu, ama kuzenim yazmış blogunda "Ölümü çok sık düşünüyorum bu aralar" diye... Ölüm bana ne ifade ediyor? O kadar büyük bir boşluk beliriyor ki, sanki hiçbir şey diyeceğim. Ama bu kadar "aşmış" olmadığıma göre, sanırım bir o kadar büyük bir blokaj var önümde. Nasıl incelesem bunu? Neler sorabilirim kendime ölümle ilgili?
  • Ben ölürsem ne olur?
  • Yakınlarımdan birini kaybedersem ne olur?
  • Ölümün arkasında ne var?
  • Neden "ölüm bir başlangıç", "ahiret inancı", "tekamülle boyut atlama" gibi fikirler beni rahatlatıyor?
  • Sonsuz hayat daha mı iyi birşey?
Farkettim ki, kendi ölümümden ziyade yakınlarımın ölümü beni daha çok rahatsız ediyor. Demek ki, kaybetme korkusu (zaten birini kaybetmek olarak yazmışım dikkat ederseniz) daha baskın. Yalnız kalma korkusu ile de besleniyor.

Kendi blokajım üzerinde çalışmam lazım belli, altını fazla kazamadım bu düşüncenin. Kuzenimin yazısı üzerinden gideyim biraz daha... Çok güzel bir yere bağlamış, affetmeye...
Nasıl ölürsem öleyim, kabulle öleyim. Tıpkı "benim artık ölme vaktim geldi" deyip bir kenara çekilen kızılderililer gibi. Bunu yaşamanın tek yolu var bence, affetmek... Başkalarını affetmek, hayatımıza bir şekilde değen herkesi. İşin bu kısmı kolay, daha zoru kendini affetmek... Kendini yaptığın ve yaşadığın herşey için affedebilmek. Tam ve olduğun halinle kabul etmek ve tam da o halinle sevmek. OL'ana yüreğini açmak ve OL'an herşeye EVET demek...
Ben kendimi tam ve olduğum halimle kabul ediyorum.
Ben özümdeki sevgiyi görüyorum.
Ben kendimi tüm kalbimle affediyor ve serbest bırakıyorum.

1 yorum:

  1. ölüm kabullenmekte en çok zorlandığımız ama aynı zamanda kabullenmeye en çok mecbur olduğumuz şey... ölüm, zor ama bir o kadar da güzel bir şey...

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...