3 Mayıs 2010 Pazartesi

Yaşamın Merkezi

Takıldı kafama? Yaşamımızın merkezinde ne var? Düşündüm taşındım, arkadaşlara danıştım. Halka açık mecralardan derin yanıtlar beklemiyorum tabii, ama en azından ideal'i yakalarım diye düşünmüştüm. Pek çok arkadaşım yaşamının merkezinde çekirdek ailesinin olduğunu ya da olması gerektiğini belirtmiş. Bir adım ileri gidenler, yaşamlarının merkezinde "Ben"in olması gerektiğini söylemişler... Tatmin olmadım.

Önce "yaşamın merkezi nedir?" onu tanımlamaya çalışalım. Hayatınızı yöneten, eylemlerinizin amacı, günlük düşünce enerjinizin büyük yüzdesini harcadığınız yerdir? Bilemiyorum doğru oldu mu bu tanımlama?

Hemen şu soru geliyor aklıma. Eğer yaşamımızın merkezinde çocuğumuz varsa, o birşey istediği zaman, önemli olmayan, ama onu mutlu edecek birşey, işi kırıp onun o isteğini yerine getiriyor muyuz? Ya da biz varsak merkezde, kendimize kaç defa canımız yataktan çıkmak istemediği için işe gitmeme izni veriyoruz mesela? Ya da bütün gün hiçbir şey yapmayıp sadece kitap okumak ya da maniküre gitmek?

"Ama sorumluluklarımız var." dediğinizi duyar gibiyim. "Acil bir durum olsa, tabii ki çocuğumun yanında olurum, ama öylesine birşey için..." falan... Öyle tabii... Ama neden? Neden işe gitmek daha gerekli?
- Çünkü para kazanmam lazım
- Çünkü çocuğumun geleceğini garanti altına almam lazım
- Çünkü para kazanmazsam aç kalırım
- Çünkü işe gitmezsem patrondan azar işitirim...

Evet, bir sürü "geçerli" nedenimiz var yaşamımızın merkezinde olduğunu iddia ettiğimiz çocuğumuzun/ ben'in yanında olmamak için... Peki aslında bu nedenler nedir?
KORKULARIMIZ... KORKULARIMIZ... KORKULARIMIZ...

Farkettim ki, benim yaşamımın merkezinde korkularım var. Beni onlar yönetiyor, hayatıma onlar şekil veriyor, görünürde "en çok istediklerimi" onlar engelliyor.

Peki korkularımı temizlersem yaşamımın merkezinde ne olacak?
SEVGİ ve AN sanırım... Sevgili Ayşe'nin öngördüğü gibi AN olacak yaşamımızın merkezinde...
Hadi hayır OL'sun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...