13 Kasım 2011 Pazar

Şikayet etmek

Bir süredir evren ilgimi "şikayet etmek" üzerine çekmeye çalışıyor, eşim, oğlum ve annem kanalı ile. Etrafımda sürekli mızmız, söylenen, şikayet eden insanlar görüyorum. İçim sıkılıyor, ancak soracak doğru soruyu bulamıyordum.

Dün akşam bana anlatılan bir haksızlık üzerine zihnimi "şikayet edelim" derken yakaladım. Hani hep deriz ya "kimi kime şikayet ediyorsun?" yani şikayet edeceğim merciin beni kaale almayacağını düşünmek, diğer tarafı kayıracağını düşünmek gibi bazı endişeler geldi ardından. Gücün artık benim için desteklenmediğini, yaptırımların ortadan kalktığını düşündüm.

Aklım oğluma kaydı sonra. Çok şey değişmiş bizim çocukluğumuzdan bu yana, onu fark ettim birden. Biz anlaşmazlıklarımızı kendi aramızda çözerdik çocukken. Ailelerimize, öğretmenlerimize taşımazdık. Ağlardık, bağırırdık, kavga ederdik, ama çözerdik.

Şimdi etrafımızda aşırı korumacı aileler, "şiddete meyilli" diye etiketlediğimiz çocuklar, acayip bir hale gelmiş ortam. Bir anda kafama dank etti, bu anlaşmazlıkları önlemek için oğluma bir anlaşmazlık olduğunda öğretmene gitmesini tembihlediğim. Resmen şikayet kültürünü teşvik eder olmuşum. Etrafıma baktım, şikayet eden öğretmenleri, kısıtlamaları öneren rehberlik servislerini gördüm.

Sahi ne zaman çocuk olduğumu unuttum ben? Ne zaman oğlumun henüz 6 yaşında olduğunu unuttum?

Şikayet etmek bana ne hatırlatıyor?
- Daha üst bir merci olduğunu
- Ödül ve ceza kavramını
- Aynı anda düzeni değiştirme çabası içinde düzeni kabul etmeyi
- Problemi aynı düzlemde çözmeye çalışmayı
- Elimden bir şey gelmeyeceğini
- Kendime ihanet etmeyi
- Değiştirme konusunda yetersiz olduğumu

Daha yeni başladık bu konuya... Bakalım nereye gidecek ucu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...