22 Şubat 2012 Çarşamba

Saf kalabilen ne varsa o bizdendir.

Çocukları düşünün, doğdukları ANki saflıkları ile... İçten içe inanırız ki, zaman içinde herkes masumiyetini yitirir. Hayat yolunda ilerlerken bir yandan üstümüze ağırlıklar toplarız, hayatın içinde kirleniriz, bir yandan bu kirleri temizlemeye çalışırız, arınma amacı ile yollar ararız kendimize...

Bu kirlenme, yozlaşma, bozulma adımlarını, baktığımız her yerde görürüz, çünkü bozulmanın içimizde olduğunu hissederiz içten içe...

Oysa o saflıkla doğan çocuk biz değil miydik? Demek ki, özümüz saf ve sevgidir... Gördüğümüz kir pas sadece yolculuk boyunca üzerimize aldıklarımız, oyun içinde kendimizi kaptırmışlıklarımızdır. Vakti geldiğinde, herkes için, tek tek, vakti geldiğinde, geriye dönüş başladığında temizlik de başlayacak.

Kendi akışıma bakıyorum şimdi. Etrafımda saf kalabilen ne varsa o BENim işte... Bu ister domates olsun, ister süt, ister bir bebek, ister ateş, ister anne sevgisi... SAF olan ne varsa o BENim geleceğim.

Her bir adımda, temizlendikçe, saflık artacak, adım adım...

Saf olan ne varsa o ÖZdür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...