18 Nisan 2012 Çarşamba

Yaşlılık

Biliyorsunuz 40 yaşımı sürüyorum, daha önceki bir yazımda bahsetmiştim bundan. Tabii bu yaşıma gelirken saçlarım ağarmaya başladı, alnımda, göz kenarlarımda, dudak çevremde kırışıklıklar kendini gösterdi. Çevremdeki yaşıtlarımdan da ufak ufak, botox, radyofrekans, gençleşme bakımları sesleri çıkmaya başladı. Son birkaç yıldır saçlarımı boyamıyorum oysa ki ben. Hoşuma gidiyor geçen, ama yaşanarak geçen yılların kendini göstermesi... "Bu saçları değirmende ağartmadık biz." demek istiyorum günü gelince... :)

Oysa ki dostlar ufaktan hatırlatmaya başladılar "artık saçını boyasan" diye... Ben onların bu tensel gençleşme çabalarına tuhaf tuhaf bakarken, onlar da benim kırlaşan saçlarıma bakıyorlar aynı tuhaflıkla...

Biliyorum ki, yaşlanmak olgunlaşmak değildir. Geçen zaman değildir insanı "ihtiyar" (pir, bilge) yapan, yaşadıklarıdır. Farkındalıkları, hüzünleri, mutlulukları, paylaştıklarıdır... Zaman biz istesek de akıyor istemesek de... Yapılması gereken tek şey keyfini sürmektir... Çabalamak, doğru olanı yapmaya çalışmak, iyi olmak için uğraşmak değildir yaşam... BEN olabilmektir. Ancak böylece insan arkasını dönüp bakmayacaktır. Ancak bu şekilde her bir kırışıklık bir tebessüm yaratacaktır yüzünde...

18 yaşında bir gencin yüzüne baktığımda, o pürüzsüz, kırışıksız, izsiz yüze baktığımda boş bir tuval görürüm daha çok. Henüz belli değildir yüzünden genel mimikleri, gülüşü, hüznü... Dümdüzdür.

O boş tuval, yıllar içinde bir sanat eserine dönüşebilir, keyifle, sevgiyle, akışta geçerse... Ya da bir karalamaca, bir taslak, geçiştirilmiş çiziktirmeler haline de gelebilir... Bu size kalmış...

Eğer tuvaliniz size kötü görünüyorsa, bu sizin gördüğünüzdür, bakış açınızı değiştirin, çizim tekniğinizi değiştirin, renklerinizi değiştirin... Tuvale makyaj yapmak gördüğünüzü değiştirmeyecektir, çünkü onun içini bilen sizsiniz zaten...

Ben kendi tuvalimden memnunum şimdilik... Yılların sadece geçen zaman olarak kalmayacağını, tuvali daha da zenginleştireceğini umuyorum... Adımlarımı BEN diye atıyorum. Pişmanlıklarımı, keşkelerimi temizliyorum gün geçtikçe. Yaşlı ya da genç, kırışık ya da pürüzsüz, düz renk ya da kırlaşmış... Ortaya çıkan tablo BENim... ve  mutluyum bununla...

3 yorum:

  1. ben de 43 yaşındayım ve yaşımdan saçımdan,kırışığımdan memnunum :) gençliğimi düşünüyorumda tekrar o toy genç olmak istemezdim,geldiğim yerden dönüştüğüm kişiden memnunum doğrusu...saçımın her bir beyaz telinde,her bir kırışığımda anılarım var..

    YanıtlaSil
  2. Aynen Nihavent Renkler, tam da demek istediğim bu... Gençliğim güzeldi, ama orta yaşım da güzel, hatta sanırım biraz daha güzel :)

    YanıtlaSil
  3. Cok güzel gülümsedim :-)
    Özlem

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...