10 Eylül 2011 Cumartesi

Tam ortasındaydık hayatın...

40 yaşıma girmeye günler var ve ben kendimi başka bir ruh hali içinde buldum. Uzunca düşündükten sonra da bunun orta yaş bunalımı olduğuna karar verdim.

Burası öyle bir nokta ki, bu ana kadar sizin için belirsiz olan hedefler, toplumun çizdiği sahneler netlik kazanırken sizin için çok daha belirli olan olaylar ise belirsizlik haline giriyor. Karışık ama açıklayacağım şimdi.

Yani 20'li yaşlarımı düşünüyorum mesela, kariyer hedeflerim vardı, evlenecek miyim, çocuk sahibi olacak mıyım gibi sorularım vardı kafamda, kuracağım yeni hayat önümde uzanıyordu. Hepsi belirsiz birer hedef halinde havada uçuşuyorlardı. Yani, daha çok gelecekte yaşıyor gibiydim. O zamanki halimi tanımlamam gerekirse, gerçek hayatıma hazırlık yapıyor gibi hissediyordum kendimi.

Şu ana baktığım zaman ise, bunların hepsi bir raya oturdu. Kariyer olarak nereye gelebileceğim konusu netlik kazandığı gibi emekli hayatına (evet, bu konuda biraz şanslı hissediyorum kendimi) da geçiş yaptım. Kiminle evleneceğimi artık merak etmiyorum, zira 10 yıllık evli ve 1 çocuk sahibiyim. Dediğim gibi, Bundan 20 sene önce benim için belirsiz birer yol çizgisi olan her şey bugün artık belirli.

Ancak ne mutlu ki, bu anlamda hayatın sonuna ermedim, yani unumu eleyip eleğimi asma durumunda değilim. Ortalama ömür beklentisinin uzadığı bu yakın çağda, yaklaşık olarak bir bu yaşadığım kadar daha yaşayacağımızı var sayıyoruz.

Bu noktada orta yaş krizi bir metamorfoz anlamına geliyor, her doğum gibi sancılarını içinde barındırıyor. Bir kere yol belli değil. Bu dönem için çizili belirgin bir patika yok. Bu da arayan insana KİM olduğunu anlayabilmek için sunulan bir fırsat.

Ben aslında ne yapmak istiyorum?
Nelerden hoşlanıyorum?
Önümdeki 40 yılda neler yapmak istiyorum?

Tabii kantarın topuzunu terse kaçırıp bu defa da geçmişte yaşamak tuzağına kapılabilir insan, ya da bu kaygılardan yola çıkıp çocukları için planlar yaparak yeniden geleceğe döndürebilir gözünü. Çocuk sahibi olmak konusundaki geçmiş çalışmalarım beni "artık çocuklarım için yaşayacağım" tuzağından kurtarsa da gençlik hayallerimdeki kariyer hedeflerim ya da iş hayatındaki başarılarım beni geçmiş hesaplaşmalarına yakınlaştırıyor zaman zaman. Şu sıralar beni Para ile ilgili çalıştıran üstben'im iş yaşamı kulvarından geçerek bu konu üzerine eğilmemi istiyor sanırım.

Yine de hayatın bu tam orta noktasını AN'da yaşamak için bir fırsat olarak görüyorum. Geleceğe fazla takılmadAN, geçmişe fazla saplanmadAN, tam olarak AN'da...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...