29 Eylül 2011 Perşembe

Tedirginlik

Geçmişte yaşadıklarımızın bugünümüzü etkilediğini hepimiz biliyoruz. Sadece başımızdan geçenlerin değil, başkalarının başından geçenlerin ya da değer verdiğimiz insanların söylediklerinin bile bugünkü tedirginliklerimiz ve tutukluklarımız üzerinde büyük etkisi var.

Çevremde bana aynalık yapan pek çok insan gibi ben de kamu dairelerine işimin düşmesinden tedirginlik duyuyorum. Bu konunun hayatımı epey etkilediğinin farkındayım özellikle son günlerde. Devlet memuru çocuğu için oldukça enteresan bir durum oysa ki, çocukluğum bir kamu kuruluşunda geçti ne de olsa. Çok daha rahat, çok daha alışık hissetmeliyim kendimi.

İçimde araştırdıkça, o günlerde etrafımdaki pek çok teyzenin - amcanın, benim okuyup büyük adam olup onlar gibi olmamamı dilediklerini, benim de onlara söz verdiğimi görüyorum. Bu sözleri tek tek iptal ediyorum, görüşlerini o kişilere iade ediyorum ve "bunlar benim inançlarım değil." diyorum. Her defasında o kişiye inanmayı neden seçtiğimi sorguluyorum.

Çocukluğumuzda verdiğimiz bu tarz sözlerin -biraz da zihnimiz tarafından çarpıtılarak- hayatımızı etkileyişi bence çok dramatik. Düşünsenize kamu kurumlarına giremeyen birisi iş kuramaz, hastaneye gidemez, taşınmaz satın alamaz, daha neler neler, tüm bunlar için aracı kullanmak zorunda hisseder kendini, yani benim için böyle en azından. Tabii bu çalışmalardan sonra değişeceğini umuyorum.

Aynı şekilde o kurumlarda çalışanlar hakkındaki görüşlerim aynalık olarak her kuruma girişimde kendini gösteriyor; insanlar yavaş çalışıyor, mantıksız şeyler istiyor, yüzleri gülmüyor... İşin komik tarafı artık farkında olduğum için bunları sadece bana yapıyorlar, sağımdaki solumdaki insanların işleri gözümün önünde akıyor, benimki tıkalı... Şu evrenin anlatma haline bayılıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...