9 Temmuz 2011 Cumartesi

Kayırılmak

Hadi itiraf edin, biri sizi kayırdığında hoşunuza gidiyor, biri size kıyamadığında, sizin yerinize kuyrukta beklemeyi önerdiğinde, paketlerinizi taşıdığında hayır demek pek aklınızdan geçmiyor, en azından benim öyle...

Benzer şekilde, oğlum azar işitmesin diye suçu üzerime aldığım, böreğin en güzel yerini eşime ayırdığım, bir tartışmada en yakın arkadaşımın tarafını tuttuğum da oluyor.

Yani hem kayrılmak hoşuma gidiyor, hem de zaman zaman sevdiklerimi kayırdığım oluyor 3. şahıslar karşısında.

Nereden çıktı bu diyeceksiniz. Bugün böyle bir kayrılma anı yaşadım ve kendimi çok iyi hissettim. Sonra da dualite gereği bunun tersinin bana yapıldığını düşündüm. Annemin benim yerime bir başkasını savunduğunu mesela. Kendimi nasıl hissederdim diye sordum kendime: "Haksızlığa uğramış."

Bir ara kime sorsam en çok neye kızarsın diye, "haksızlığa uğramak" cevabını alıyordum. Bunun temelini bulamadığım için de bu işareti es geçiyordum. Artık biliyorum. Eğer hayat için kayırmayı ve kayrılmayı KABUL ediyorsam, haksızlığa uğramam da kaçınılmaz, çünkü her şey içinde zıddını barındırıyor.

Bundan böyle daha çok dikkat edeceğim kayırmalarıma, mercek altında bakacağım hangi duygularla bunu yaptığıma. Ama ilk maddeyi şimdiden biliyorum: Sevilmeme korkusu, çünkü sevdiklerimi kayırdığımı biliyorum.

Bir adım daha...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...