4 Nisan 2011 Pazartesi

Eğlence mi iş mi?

Eşimle sevdiğimiz bir dizinin DVD'sini izliyoruz. Başta alt yazıyı çeviren kişilerin ismi yazdı: Sacit ve Orkun. Bir anda gözümün önünde bir görüntü belirdi. 18-20 yaşlarında 2 delikanlı, ellerinde biraları bir yandan eğleniyor, bir yandan da dizinin çevirisini yapıyor, yaptıkça daha da neşeleniyorlar... Sacit ve Orkun gerçekten bu kadar genç mi ya da bu çevirileri yaparken bu kadar eğlendiler mi bilemiyorum, ama ben öyle hissettim o anda yaptıkları iş ile ilgili olarak.

Bugün de Köprüler - iki dünya isimli bir CD aldım. Bildiğimiz klasik müzik parçalarını Türk motifleri ile süslemişler, nefis bir çalışma olmuş, çok zengin. Gürol Ağırbaş düzenlemiş, Erkan Oğur, Okay Temiz, Ercan Irmak, Halil Karaduman gibi birçok virtüöz çalmış. Yine bir görüntü belirdi CD'yi dinlerken gözümün önünde: Gürol Ağırbaş, keyifle gidiyor Erkan Oğur'un ya da Okay Temiz'in yanına... "Abi, çok eğlenceli bir projem var. Acayip keyif alacağız çalarken." diyor... Ama doğru, ama yanlış böyle düşünmek çok hoşuma gitti.

Bir anda anladım.

Benim iş yapma ile ilgili kayıtlarım değişiyor. Daha önce İş yaşamı başlıklı yazımda iş hayatı ile ilgili ne kadar fazla negatif kaydım olduğunu yazmıştım. Sanırım bu kayıtlar hafifliyor artık. O nedenle de insanların yaptıkları işten keyif aldıklarını, yaparken çok eğlendiklerini, hobilerinden para kazandıklarını düşünüyorum. İş yaşamını sıkıcı takım elbise, gülmeyen suratlar, bezgin bakışlar kalıbından çıkartıyorum yavaş yavaş.

Ne güzel, ne güzel... Yola devam...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...