2 Temmuz 2011 Cumartesi

Almak

Vermek konusunda çok yazmışım bugüne kadar da, almak konusunda sanki hiç düşünmemişim gibi... Oysa bu konu son günlerde çok kafama takılıyor. Vermek konusunda çok iyiyiz de, sanki almak konusu bizim dışımızda bir konu.

Almak bana neler çağrıştırıyor?

Fakirlik, alt - aşağı, eksik, ayıp, zayıflık, inkar, şükürsüzlük, aç gözlülük...

Karşı komşum Sevinç Teyze bana pişi (bir çeşit hamur işi) yaptırıp göndereceğini söyledi geçen hafta, "olur, sevinirim." dedim ben de "boş bulunup".

Biri bana bir şey vermek istediğinde KABUL edebilmek için boş bulunmam gerekiyor yani... Aklım başıma geldiğinde, neler geçti içimden...
- Ne görgüsüzüm,
- "Zahmet olacak size" bile demedim.
- Tabak boş gitmez, karşılığında bir şey göndermeli

1 tabak hamur işini bile karşılığını düşünmeden, borçlu kalmış hissetmeden, iç rahatlığı ile KABUL edemiyorum var mı ötesi...

Hayatımızda vermek var ise, almak neden olmasın? Eğer alırken kendimi böyle hissediyorsam, verirken başkalarına böyle mi hissettiriyorum ya da altında, en derinde, böyle bir amaç mı gizli?

Almak, size uzatılan bir şeyi sadece almak, düşünmeden, dertlenmeden, borçlu kalmadan KABUL etmek mümkün değil mi?

4 yorum:

  1. Baharcım merhaba, yazılarını beğeniyle takip ediyorum, düşüncelerini ne kadar güzel anlatıyorsun, tebrik ederim. Her yazında kendimden birşeyler buluyorum. Almak konusunda hemen kendimden bir örnek vermek geldi içimden:ben yaptığım bir pastanın ücretini alırken bile o kadar çok utanıyorum ki anlatamam...
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim Sevilsen. Gerçekten yaptığımız işin karşılığını almak, ederini söylemek, para istemek büyük bir utanç kaynağıymış gibi davranıyoruz... Sanırım para ile biraz daha barışmamız lazım... :)

    YanıtlaSil
  3. okudukça sanki sohbet ediyorum sizinle... samimi, sıcak, sorgulayıcı da...

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...