17 Nisan 2009 Cuma

Emek ve Ödül



Vakt-i zamanında Grup Yorum'un bir türküsünde duymuştum: "Emek zayi olmadan sızlar mı yürek?" Hani güzel şeylere ulaşmak hep çaba gerektirir. Emeksiz yemek olmaz. Biz böyle öğrendik. Oysa yeni yeni adapte olduğum köy yaşamına bakıyorum... Bakımsız bahçe önümüz... Dağ taş ot bitmiş... Egeliler bilirler, turp otu, hardal otu, ebegümeci, radika, ısırgan, iğnelik bol bol... Sarmaşık, göbelek mantarı, ararsan bulunuyor... Haşla, kavur işte yemek...

Güzel bir bahçemi istiyorsun, o otlardan vazgeçmek gerekiyor, işte yüreğin sızladığı an... Hatta biraz sebze yetiştirmek için güzelim papatyalardan, gelinciklerden vazgeçmek zorundasın...

Bu bir çelişki... Evet, emekle güzel şeyler elde etmek mümkün, domates, biber, patlıcan gibi :) Ama her seçim de bir vazgeçiş... Çoğu zaman, nelerden vazgeçtiğimizi bilmeden seçimler yapıyoruz aslında... Bize çirkin görünenin içindeki güzeli göremediğimizden belki de...

İki arada bir derede kaldığımız durumlar daha çok iki ucu b..lu değnek gibi... İki güzellik arasında seçim bence çok daha zor...

Evet, kendi ektiğin domatesi yemek güzel, ama Allah'ın ısırganı da güzel anacım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...