25 Haziran 2009 Perşembe

Alınganlık ve kayıtsızlık

Etrafım alıngan insanlarla dolu, hatta sanırım belli konularda ben de çok alınganım. Çok yakın çevremdeki insanları küstürmemek için o kadar dikkat etmem gerekiyor ki bazen kendimi cam kırıklarının üzerine basmadan ilerlemeye çalışır gibi hissediyorum. Çok yorucu. Aynı şeyi eşim de bana söylüyor. "Ne var şimdi bunda alınacak?"
Bazen de bir kütük kadar duyarsız olabiliyorum. Hakkımda yapılan yoruma kahkaha ile gülebiliyorum. Gayet kayıtsız, sanki tanımadığım birinden bahsediliyor. Peki fark nerede? O kişilerin umursamadığım, hayatımda aktif rolü olmayan kişiler olmasında sanırım.
Bu durumda benim duyarlılığım nerede? Altında çok net korkular görüyorum: Sevilmeme korkusu mesela.
- İnsanları kırarsam kimse beni sevmez.
Sonra? Yalnız kalırım.
Yalnız kalırsam? Mutsuz olurum. Hayattan zevk alamam.
Demek ki ben sevilmek için iyi ve duyarlı bir insan olmalıyım. Olduğum gibi, tam da olduğum halimle kendimi sevilmeye layık bulmuyorum.
Kendimi tam ve bütün algılamıyorum, çünkü mutlu olmak için başkalarına ihtiyacım var.

Dönüp dönüp bu noktaya geliyorum işte:
Ben kendimi sevilmeye değer buluyorum.
Ben kendimi seviyorum.
Ben birilerini kırsam da sevilirim.
Ben tam olduğum halimle değerliyim.
Ben hatalı olsam da sevilmeye layığım.
Ben kendi içimde tam ve bütünüm.
Ben herkesle birim, herkesin bir parçasıyım.
Ben sevgiden geldim, ama sevgiden kovulmadım.
Ben sevgiye gidiyorum.

Gelelim bir de şu cam kırıkları üzerinde yürüme meselesine. Bunu önlemek için ne yapıyorum? Uzak duruyorum, ya kendimden ya da kırmaya korktuğum insanlarla ilgili durumlardan. Değişkenleri azaltmaya çalışıyorum. Kontrol ederek önlemeye. Öngörmeye. Proaktif olmaya.
Bu nedir? Davetiye
Fikirler üretip onları yaratmaya geçiyorum yani. Düşünce en büyük yaratım enerjisi değil midir? "Ya olursa"lar, olmasının en önemli nedenidir. "Korktuğum başıma geldi" yaratımın gücüdür.
Ben sakinim.
Ben düşünerek negatif üretmeyi bırakıyorum.
Ben herşeyi tam olduğu haliyle kabul ediyorum.
Ben kontrol etmeye çalışarak tanrıcılık oynamayı bırakıyorum.
Ben sakinim.
Ben dinginim.
Ben suskunum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...