10 Mart 2010 Çarşamba

Kucaklama

"En korktuğun şeyi kucaklamalısın." Bu güzel sözü bir felsefe kitabında okumadım. Bir kişisel gelişim yayınında duymadım. Bu sözü 90'ların kült dizisi Aile Bağları (Party of Five)'nın bir bölümünde duydum...

Oysa biz hep ne duyarız: "Korkunun üzerine git.", "Korkunla mücadele et." Savaşmak ve zorlamak...

Korkularımızın yaşadıklarımıza ya da çooook daha eski kayıtlara dayanan nedenleri vardır. Bu nedenler, bu kayıtlar ortadan kalkmadan korkunun ortadan kalkması mümkün müdür? Hayır, olsa olsa kişinin üzerinde bir zorlanma yaratacaktır. Bunu tıkanmış bir lavaboyu açmak için o tıkalı deliğe daha çok şey tıkıştırmaya benzetiyorum. Lavabo bu şekilde açılmayacağı gibi sorun daha da büyüyecektir herhalde.

Mücadele ettiğimiz şeyi büyütürüz. Kabul ettiğimizi ise dönüştürürüz.

Sevmediğimiz, benimsemediğimiz, kabullenmediğimiz birşeyi değiştirebilir miyiz?
Peki birşeyi iyice tanırsak, anlarsak, seversek ondan korkmaya devam eder miyiz?

Korktuğumuz şeyi kucaklamalıyız, tanımalıyız, sevmeliyiz. Ona teşekkür edip anlatmak istediğini anlamalı ve onu sevgiyle uğurlamalıyız.
Demesi kolay :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...