Oğlum 15 gün kadar hastaydı. Çok ateşlendi, bazı geceler başında beklemek gerekti. Bu da ister istemez beni hastalıklarla ilgili düşünmeye itti: Neden hasta oluyoruz?
Bir kere hasta olmak hiç de iyi birşey değil. Mi acaba?
Çocukluğumu düşünüyorum, hasta olunca annemin benimle ilgilenmesi çok hoşuma giderdi. Hatta kardeşim hasta olunca, "keşke ben hasta olsaydım" diye düşündüğüm olurdu. Demek ki, ilgi çekmek için hasta oluyoruz. Bazen de işten kaytarmak için, bazen de "geçerli bir mazeretimiz olsun" diye. Yıllarca çektiğim migren ağrılarını ben bilirim. Sırf işimi değiştirecek cesaretim olmadığı için.
Peki çocuğum hasta olunca ne hissettim? Yani klişe annelik lafları olarak değil, bunun altında yatan ne hissettim? İlk defa anne olduğumu hissettim. Bu ne demek şimdi? Yani çocuğumun kayıtsız şartsız bana muhtaç olduğunu hissettim. Yanıma gelip mahsun mahsun oturması, ona sarılmamı istemesi gizliden gizliye mutlu etti içimin bir yanını.
Evet, bu da hastalığa davetiye çıkartmanın bir yolu, tabii bu kişinin de belli bir altyapısı varsa. Çocuklarımızın her zaman bize ayna tutmak görevini yerine getirdiklerine inanıyorum.
Hastalıkların altında bir ilgi çekme yatıyor olabilir, güçlü olma hali de yatıyor bence. Yani anneme istediğimi yaptırabilmenin bir yoluydu hasta olmak ya da istemediğimi yaptırmamanın.
Korktuğumuz bazı şeylerden kaçış olabilir.
Kimi zaman ne kadar "güçlü" olduğumuzun bir göstergesidir belki de. Yani "bakın ben ne zorluklara göğüs gerebiliyorum" der gibi.
Benim ilgi çekmek için hasta olmaya ihtiyacım yok.
Benim değerli olmak/ sevilmek için hasta olmaya ihtiyacım yok.
Ben kendimi seviyor ve değer veriyorum.
Ben, benimle ilgileniyorum.
Benim güçlü olmak için hasta olmaya ihtiyacım yok.
Ben gücümü içimdeki sevgiden alıyorum.
Ben hayatımı sağlıklı geçirmeyi seçiyorum.
ismi lazım değil , çalıştığım bir şirkette genel müdürden hiç haz etmeden işe gittiğimden hep hasta olurdum, demir eksikliğim bile bu şirkette çalışırken vuku bulmuştu:)
YanıtlaSilBugün Ali ile oynayıp dururken, birden "Ali hasta" dedi. Baktım ateşine filan birşeyi yok, biraz durgundu ama sonra yine oynamaya devam etti.
YanıtlaSilBahar'cım, bu yazdıklarınla düşününce epey birşey demiş bana Ali. Artık "anlayana" demiştir içinden ya da "Bahar Teyzem nasılsa iki satır yazar" demiştir belki de:-)
Sağolasın, bugün için "cuk" oturdu!